Salı, Mart 10, 2015

Yeşil Peri Gecesi, Ayfer Tunç

Kitabın tanıtım cümleleri şöyle: "Güzelliğini zehirli bir sermaye olarak kullanan genç bir kadının hayattan öç almak için soyunmasıyla başlayan bir düşüş hikayesidir Yeşil Peri Gecesi. Modern toplumun ikiyüzlülüğüne, geleneklerin, alışkanlıkların zorbalığına direnen, "farkına varmış" ve bu nedenle acı çeken bir kadının, annesiyle hesaplaşamayan bir kız çocuğunun, okuyanı rahatsız eden ve belki de bu nedenle elinizden bırakamayacağınız öyküsü. "


Arkadaşım Zeynep,  okumam için bu kitabı verdiğinde, okumayı düşündüğüm kitaplardan biri olduğu için sevindim. 
Daha önce yazarın , Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Kısa Tarihi romanını okumuştum. Gerçekten de dili çok zengin.Anlattıkları yer yer sizi epey rahatsız etse de bir durumu farklı açılardan ele alışı ve tasvirlerindeki mükemmellik etkileyici. İnsanların dış görünüşlerini de güzel betimliyor ama karakter analizleri bir harika. O kişiyi tanıyormuş gibi hissediyorsunuz. Gözünüzün önüne geliyor.
Edebiyatımızda bu kadar iyi bir yazar olması içimi rahatlatıyor. 
Biz roman yazmaya çok çok geç başlamış bir milletiz. Başladığımızda da çok yavaş ilerlemişiz. Doğrusunu söylemek gerekirse edebiyatımızda çok beğendiğim romancılar pek az. Genelde (çeviri edebiyatı da olsa) Avrupa ve Güney Amerika yazarlarını daha çok sever ve okurum. Bizde dili zengin yazar bulmak zor olduğu gibi konular da aşağı yukarı benzer oluyor. Bu romanda da beni düşündüren tek şey, acaba konu daha sürükleyici olabilir miydi? idi. Romanın başında kahramanımız olan kadın bir sürü yere gönderilmek üzere CD'ler postalıyor. Olayların gidişinden az çok anlıyorsunuz o CD'lerde ne olduğunu. Sürekli heyecanı diri tutmak için "o gece"ye göndermeler yapıyor. Sonra romanın sonuna kadar çocukluğuna anne-babası ile ilişkilerine, Ali'ye, Gün'e gidip geliyor. Sonunda olaylar çözülüyor.
Sadece ortalara doğru 60-70 sayfa kadar ara ara sıkıldım ama kalanı çok akıcı ve güzeldi. 
Yeşil peri: yeşil renkli, halüsinasyon gördüren içki olan absent.
Can Yayınları, 2010, 472 s

2 yorum:

deeptone dedi ki...

en sevdiğim yerli yazarın en sevdiğim romanı :)

Gül Akça dedi ki...

Benim de okuyacaklarımın arasında bekliyor umarım en kısa zamanda :)