Pazar, Şubat 05, 2017

Prag gezisi

Kasım sonunda kardeşim ve kızımla çıktığım Prag tatili öncesi her zamanki gibi nereler görmeliyim ve neden görmeliyim? çalışmamı yaptım. Kısa notlar tuttum. Zaten yürüyerek pek çok yerini görebileceğiniz bir şehir.


Havaalanından 119 numaralı otobüslerle son durakta inip yeşil A hatlı metroya binince 3-4 durak sonra sizi zaten merkezi yerlere getiriyor. Prag merkez dokuz bölgeden oluşuyor.
Praha Çekçe'de "eşik" demekmiş. Ve bu şehir de İstanbul gibi yedi tepeli. İçinden Vltva Irmağı geçiyor. Milat Kundera'nın neredeyse tüm kitaplarını okumuşumdur, Kafka'da öyle. Yaroslav Haşek'in Aslan Asker Şvayk'ına bayılmıştım. Tüm bu yazarlar Praglı. Nasıl sevmem burayı?
Kafka pek sevmezmiş bu şehri, buradan kaçıp uzaklaşmakmış tüm amacı.

Bu Vlatva ırmağının üzerinde Prag'da yanlış hatırlamıyorsam 16 köprü var. En görkemlisi Charles Köprüsü. 4.Charles yaptırmış. Her iki ayağındaki kule, üzerindeki 30 heykel birbirinden güzel. Birinde bir Osmanlı Türk'ü bile var. Elinde kırbaç tutan göbekli bir heykel.


Sonra otelimiz ile sırt sırta olan Astronomik Saat Kulesinin de olduğu eski Şehir Meydanı mutlaka görülmeli. Tam ortasında burada meşhur olan ilahiyatçı Jan Hus'un heykeli var. Jan Hus 1415'te engizisyon mahkemesince dinsizlikle suçlanmış ve yakılarak öldürülmüş. Belediye binası, Tyn Kilisesi de burada.



Astronomik saat ise hala çalışan dünyanın en eski saati. 15.yy da kralın isteği ile yapılmış. Kral bu saati o kadar beğenir ki bir daha aynısını yapamasın diye ustanın gözlerini kör eder. Usta da boş durmaz intikam almak için bir gece gelir ve saati bozar. 17.yy da tamir edilir. Her saat başı İsa ve 12 havariyi temsil eden heykelcikler iki pencere arasında gidip geliyor. Ayrıca bu kulede bulunan dört heykel en çok korkulan dört şeyi sembolize ediyor; ölüm, kibir,aç gözlülük ve Türk istilası.

Bir başka mutlaka görmeliyim dediğim şey Nazım Hikmet, Namık Kemal ve pek çok yabancı yazar ve şairin yıllarca mekanı olan Edebiyatçılar kahvesi de denen Kavarna Slavia.



Burada gerçekten de görülmesi gereken çoğu şey yürüme mesafesinde. Onlardan biri de Kavarana Slavia'nın az ilerisindeki meşhur Dancing House. Sinema sanatçısı ve dansçı Fred Astaire ve Ginger Rogers'a adanmış. Yani kısaca Frad&Ginger.

Ekmek içinde sunulan gulaş çorbasını denemenizi tavsiye ederim.

Meydanlarda ya da yukarıdaki Prag Kalesinden aşağıya inerken küçük rulo tatlıcıları görürsünüz. Bundan da bir kaç tane yedik. Adı trdelnik. İçine çikolata sosu, dondurma vs koydurabildiğiniz gibi sade de yiyebilirsiniz.


  Ayrıca Prag'ın sokaklarında satılan sıcak şaraplarını da içiniz:-))
Kafka her ne kadar sevmese de bu şehir Kafka'dan epeyce nemalanıyor. Kafka Cafe, Kafka Müzesi ve Kültür evi gibi...

Yeni yıl yaklaşırken gittiğimiz için küçük hediyelikler ve zencefilli kurabiyeler oldukça fazlaydı.

Tadı damağınızda kalacak, yılda iki milyon turist gelmesine rağmen sessiz ve sakin bir şehir Prag.

Hiç yorum yok: